M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MA'

    Yer yüzüne yayılıp döşenmek.
  • f. Biz mânasınadır. (Bak: Şahıs zamiri) * Mim ile elif harfinden ibâret "Mâ". Arabçada muhtelif isimleri vardır. Ve çeşitli mânalara gelir. Cansız şeylere işaret eder. "Şu nesne, o şey ki..." mânâlarına gelerek kelimelerle birleşir. Meselâ: (Mâ-ba'd: Sondaki, alttaki.)
  • MÂ'

    Su. Ab.
  • MAA

    (Beraber) mânasında bir kelime olup, iki türlü kullanılır:1- İzafetle (tamlama hâlinde):a) Zarf olarak: (Celestü maa zeydin: Zeyd ile beraber oturdum)b) Sıla (cümlecik) olarak: (Musaddıkan lima maaküm: Sizdekini tasdik ederek)c) Haber olarak: (Vehüve maahüm: O, onlarla beraberdir.)2- İzafetsiz: Bu takdirde tenvinlenir ve hâl olarak bulunur: (Caû maan: Beraber geldiler.)
  • MAAB

    Ayıp, eksiklik. * Ayıp şey, utanılacak nesne, ayıp yeri.
  • MAABİD

    (Meâbid) (Mabed. C.) İbadet edilen yerler. Mâbetler. * (Abd. C.) Hizmetçiler. Kullar.
  • MAABÎD

    (Ma'bud. C.) Ma'budlar.
  • MAABİD-İ İSLÂMİYE

    İslâm mâbetleri. Mescid ve câmiler.
  • MAABİR

    (Ma'ber. C.) Köprüler, geçitler, kemerler.
  • MAACİL

    (Ma'cel. C.) Yollar,
  • MAACÎN

    (Ma'cun. C.) Macunlar. Hamur kıvamındaki yoğurulmuş şeyler.
  • MAAD

    (Meâd) (Avdet. den) Âhiret. Dönülüp gidilecek yer. * Dönüş. * Ahiret işleri. Uhrevi işler.
  • MAADA

    Başka. Fazla. Bundan gayrı. (Bak: Adâ) (İstisnâ kelimesidir)
  • MAADİN

    (Maden. C.) Madenler.
  • MAAFİR

    Hemedan'da bir kabilenin adı.
  • MAA-HAZA

    Bununla beraber. Bununla birlikte.
  • MAAHİD

    (Ma'hed. C.) Buluşma yerleri. Anlaşma yapılan ve sözleşilen yerler.
  • MAAHU

    Onunla beraber. Onunla.
  • MAAK

    Meslek, mezheb. * Sığınacak yer.
  • MAAKAT

    Derinlik.
  • MAAKID

    (Ma'kad. C.) Ma'kadlar, akdedilecek yerler. Toplantı yerleri. * Düğümler. Düğüm yerleri veya noktaları.
  • MAAKIL

    (Ma'kıl, Ma'kale ve Ma'kule. C.) Sığınacak yerler. * Kan pahaları.
  • MAAKIM

    (Ma'kım. C.) Eklemler, eklemeler.
  • MAAKKA

    Çocuğun, anababaya isyan etmesi. Veledin valideyne itaatsizliği.
  • MAAL

    Yükseklik. İlerilik. Şereflilik.
  • MAALCEMAA

    (Maa-l-cemâe) Cemaatle beraber, cemaatle birlikte.
  • MAALEM

    İz. Eser. Nişân. * Dinî mes'ele.
  • MAAL-ESEF

    Yazık ki. Maalesef.
  • MAAL-FARIK

    Yanlış olarak. Farklı olarak. Farklı olmakla beraber.
  • MAAL-FARZ

    Farzedilerek. Doğruluğu kabul edilmekle. Kabul edilmiş sayılmakla.
  • MAAL-GAYR

    Başkası ile birlikte. Gayrısı ile.
  • MAALÎ

    şerefler. Yükseklikler. * Yüksek fikirler. * şerefli vazifeler.
  • MAALİF

    (Ma'lef. C.) Ot, saman gibi yem konan yerler. Samanlıklar.
  • MAAL-İFTİHAR

    İftiharla. Sevinerek. Kemal-i şevk ile.
  • MAALİM

    (Ma'lem. C.) Dinî inançlara, itikadlara dair mes'eleler. * İzler. Nişanlar. Eserler.
  • MAALİYAT

    İnsan aklının yetişemediği veya zor yetiştiği yüksek fikir ve derin bilgiler.
  • MAAL-KERAHE

    Kerih, çirkin, kötü olmakla beraber. Kerahetle beraber. Mekruh olarak.
  • MAAL-KİFAYE

    Kâfi olmakla, yetmekle beraber.
  • MAAL-MEMNUNİYYE

    Memnun olmak suretiyle. İsteyerek. Gönül rızası ile. Memnuniyetle.
  • MAAMİ'

    (Ma'maa. C.) Ateş çatırtıları.
  • MAAN

    Menzil, mekân.
  • MAAN

    Birlikte. Beraber.
  • MAANÎ

    (Mâna. C.) Mânalar. * Belâgatın üç şubesinden biri. Lafzın muktezâ-yı hâl ve makama uygunluğuna mahsus bir ilim adı. (Bak: Belâgat)
  • MAANÎ-İ KUDSİYYE

    Kudsi mânâlar.
  • MAANÎ-İ MEDLULE

    Anlaşılan mânâlar.
  • MAANÎ-İ MUKADDESE

    Mukaddes mânâlar.
  • MAANÎ-İ MÜTEZAHİME

    Bir kelimenin çok mânaya gelip birbiri ile yarışma hâli.
  • MAANÎ-İ SÂNEVİ

    İkinci derecedeki mânâlar. İşarî, mecazî, remzî mânâlar gibi.
  • MAANÎ-İ ÛLÂ

    Evvelki mânâlar, vesileler.
  • MAAR

    Ar ve hayâya sebep olacak şeyler.
1 2 3 4 5 6
...
118
Sonraki»