Vesile, bahane, sebep, fırsat.
1. Armağan, hediye. 2. Yol yiyeceği, azık.
Aydınlığı dağlara vuran.
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Şaşkınlık, şaşma.
Hükümdar ve sultan.
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Tatlı içecek.
Bir tek hurma.
1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Yüksek, yüce.
Cömert, eli açık.
Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal...
Kadınlığın nuru, ışığı.
Yedi sayısı.
"Mutluluk, sevinç ver" anlamında kullanılan bir ad...
Büyük dağ.
Berrak, saf, değerli.